İlk göz ağrım, ilk tecrübem - tecrübesizliğim, ilk anneliğim, ilk acemiliğim,
26 Aralık 2007 saat 13.10'da bir bebek ıngası ve bir damla anne göz yaşı... İlk evlat kokusunu onunla tattım cennet kokulum. Onu ilk gördüğüm an daha dün gibi hafızamda... Öpmeye kıyamıyorum küçücük bir buse konduruyorum yanağına. Hani insanın en hassas yerlerinden birisidir ya dudakları işte dudaklarım bile sert geldi onun yumuşacık yanaklarına...
8 sene geçmiş ne de çabuk büyüdün evlat. Emekleyecek, konuşacak, yürüyecek derken, anasınıfı, ilkokul... Her geçen sene büyümenin yanında olgunlaştı da. Her sene bir önceki seneden daha farklı kılıyor onu. Zaman zaman beni üzse de evlat başka bir duygu. Uzun süre kızgın kalmak münkün değil zaten ona. Kıyamıyorum gözlerinin dolmasına, dayanamıyorum gözyaşına. Onu severken kendi annem aklıma geliyor. Saçlarını okşarken şevkat buydu demek anne şefkati... Ben annesizliğimi anneliğimle kapattım. Bendeki boşluğu onunla doldurmaya çalıştım...
Yıl sonu telaşları evde de işte de başka oluyor. Görkem bu yıl öyle aman aman bir parti istemedi. Teyzem, dayım, babaannemle pasta keselim, yiyelim. Bir de bana hediye alsınlar yeter dedi. Biz de istediği pastayı alıp, mütevazi bir kutlama yaptık. Yaşın uzun olsun oğlum. Allah sana hayırlı, sağlıklı uzun ömürler nasip etsin. Allah acınızı göstermesin evlat kokum...
Günlerdir taslaklarda yarım yamalak duran bu doğum günü yazısı da yılın son yazısı olsun...
Tekrardan herkese musmutlu yıllar :)
Sevgilerimle Ülkü...