Onur artık biraz daha büyüyüp kuralları algılayabilecek yaşa geldiği için haliyle ev içinde ona da düşen görevler var. Son zamanlarda odanın toplanması konusunda Görkemle sürekli tartışıyoruz. Onları Onur dağıttı ben toplamam serzenişleriyle başlayıp, dolap içine tıkılan kirli bir tişörte rastlayınca evin kurallarını gözden geçirme kararı aldım. Görkem'e anlatmak istediğim senin yaşınla onunki bir değil senin yaptıklarınla onun ki aynı olamaz oğlum aranızda 5 yaş var diyorum. Anlık sorunu çözüyoruz. Sonraki günlerde yine aynı şikayetler geliyor. Asla şöyle bir tavrım olmuyor. Sen büyüksün sen topla. Her ne kadar Onur'a toplatmak kendi sorumluluklarını öğretmek deveye hendek atlatmaktan daha zor olsa da bıkmadan usanmadan sabırla kararlı olduğumu gösteriyorum. Zamane çocukları o kadar zeki ki hem büyüklerini nasıl kullanacaklarını biliyor hem de işten nasıl yırtacaklarını :)) Onur bile daha küçücük yaşında ben çok yorgunum gücüm yok yapamam diye bahane üretiyor.
Sürekli kendimden ve babasından örnek veriyorum. Evin içinde herkesin ayrı ayrı görevleri var. Haliyle bu evin bir bireyi olarak sizin de belli başlı sorumluluklarınız olmalı. Nasıl ki ben görev ve sorumluluklarımı bilip, kimse bana söylemeden yapıyorsam. Siz de böyle yapmalısınız diye defalarca anlatıyorum. Özellikle yıllardır yatma hazırlıklarını rutin haline dönüştürmeye çalışıyorum. Görkem hala diş fırçalamayı atlıyor. Oysa 2 yaşından beri dişlerini her gün bir fiil fırçalıyoruz. Bunun alışkanlıkla da alakası yoksa bende otorite boşluğu zaten yok. Belki de sürekli soruyorum dişlerini fırçaladın mı diye ondan mı atlıyor. Yok bulamadım bunun sebebini...
Çoğu zaman Onur'un oyuncakları toplaması için oyuna dönüştürmek gerekiyor. Her seferinde farklı bir senaryo uydurup, amacıma ulaşıyorum. Esas mesele anlık çözümler bulmak değil de sorumluluklarını alışkanlık haline dönüştürmekte. Yaşlarına göre bizimkilerin evin içindeki belli başlı sorumluluklarını aşağıdaki gibi sıraladım. Tabi yazmış olduğum maddelerin tamamının yapılıyor olduğu anlamına gelmiyor. Yapmadıklarının yanına işaret koyayım en iyisi, bakalım evdeki durum 3-4 ay sonra aynı mı olacak.
Onur'un Sorumlulukları :
- Sofrada tek başına yemeğini yemek,
- Tek başına uyumak, *
- El – yüz temizliğini yapabilmek,
- Dişlerini fırçalamak, *
- Yardımla giyinmek ve soyunmak,
- Kirli kıyafetlerini sepete atmak, *
- Oyuncaklarını toplamak ve korumak, (bazen)
- Kitap, dergi ve gazeteleri yerine kaldırmak, (bazen)
- Anne babasının basit getir götür işlerini
yapmak, *
- Yemek masasına peçete ve kırılmayacak
malzemeleri koymak,
Görkem'in Sorumlulukları :
- Hatırlatmadan özbakımını yapmak,
- Uyku saatlerine uymak, yatma hazırlıkları yapmak, *
- Uyku saatlerine uymak, yatma hazırlıkları yapmak, *
- Yardım almadan banyo yapmak ve kurulanmak, *
- Çantasını hazırlamak, ödevlerini yardımsız yapmak,
- Alışverişe yardım etmek,
- Çantasını hazırlamak, ödevlerini yardımsız yapmak,
- Alışverişe yardım etmek,
- Odasını, dolabını, yatağını ve çalışma
masasını düzenli tutmak, (bazen)
- Okuldan gelen mesajları anne babasına
iletmek,
- Dersleriyle ilgili sorumlulukları almak,
- Yemek masasının toplanmasına yardım etmek, *
"Sorumluluk insanların en fazla korktukları şeylerden birisidir. Ama bizi en fazla geliştiren de odur."
Biliyorum daha yolum uzun öğretecek çok şey var. Akıl ve ruh sağlığım el verdiğince bıkmadan usanmadan söyleyip, var gücümle sorumluluklarını kazandırmaya gayret edeceğim. "Erkektir, yapmaz" mantığı bana ters olduğu için her iki evladıma da evin görev ve sorumluluklarında cinsiyet ayrımı olmadan her işin herkes tarafından yapılabileceğini gösteriyorum. Çamaşır sermek asla bir bayanın işi değildir. Yeri geldiğinde çamaşırları da asacak, bulaşıkları da yıkayacak... Daha önce yaşam becerileri konusunda da buna benzer görevleri yazmıştım. Dilerseniz ayrıntılı haline oradan da ulaşabilirsiniz. Özlü bir sözle şimdilik konuyu burada sonlandıralım.
"Sorumluluk insanların en fazla korktukları şeylerden birisidir. Ama bizi en fazla geliştiren de odur."
Frank Crane