Çocuklu Hayat

Çocuklu Hayat

29 Mart 2017 Çarşamba

Apartman Sohbetleri "Hayatın Bana Öğrettikleri"


komşu komşu resimleri ile ilgili görsel sonucu

Apartman sohbetlerimize kaldığımız yerden devam edip, son noktayı koyalım. Vakit buldukça yapmaya çalıştım ne yapıyım. Neyse son sorulara geldik çattık. Onları da cevaplayayım siz de rahat edin bende 😊
18. Hangisi daha olası; cadı, vampir, kurt adam? Ve tabii ki neden?
Bu soruyu beni tanıyan kime sorsanız hemen cevap verir size. Tabiki de "cadıyım"😃 Belki eskiden daha deli dolu olduğum için daha çok cadıydım. Şimdilerde kılçıklık da eklendi buna. Bir de neden diye soruyorsun. Yahu hiç durduk yere cadılık yapacak bir tip var mı bende? Elbette yok. Hanım hanım oturan işinde gücünde etliye sütlüye karışmayan tatlı mı tatlı bir insanım ben. Ama ne zamana kadar taaa ki gelip birileri damarıma basıncaya kadar. Ya da benim sınırlarıma girip, ihlal etmeye çalışana kadar, yeri gelince herkese haddini bildireceksin. Yok öyle susarsan ensene vurur ekmeğini alırlar. Bende buna hiç gelemeyince anlayacağınız adımız çıkmış cadıya 😊

19. Manzarasız müthiş bir daire mi, manzaralı tek odalı bir daire mi?
Ama insanı bu kadar ikilemde bırakan sorular sorulmaz ki sevgili ilham kedisi 😉 Müthiş bir dairem var içi saray ama kafamı dışarıya uzatıp baksam hiç bişey yok. Misal bir apartmana bakıyor. Ayy bunalırım...Iıı ıhh istemem. Komforu severim ama manzarayı daha çok severim. Çoluk çocuksuz olarak sadece kendime göre cevap vereceksem evet bana tek oda yeterli manzaram güzel olsun. Ohh o manzaraya karşı oturup keyif kahvemi yudumlarken kitabımı okusam. Diyelim ki deniz manzaralı olsun. Ohh mis gibi deniz kokusu gelse burnuma ciğerlerimi o havayla doldursam. Martılar gökyüzünde dans etse, varsın tek odam olsun, huzurum yerinde olsun da....
20. Hayat sana ne öğretti?
Ohooo neler öğretmedi ki...Hani kime sorsan hayatını "yazsam roman olur" der ya. İşte benimki de roman cinsinden 😊 Ama hiç bunalıma bağlayıp da roman yazacak halim yok. Şimdilik sadece blog yazıyorum. Yaşadıklarımı da roman olarak değil edindiğim tecrübe olarak heybemde taşıyorum 😉 

Kısaca özetleyecek olursam hayat bana;
* Hiç kimseye sonsuz güvenmemeyi öğretti.Güvendiğim kişilere göre konularda değişlik gösteriyor elbette. Ne demişler "babanın oğluna bile güvenme" (Ayy yok abicim sen üstüne alınma, sözüm meclisten dışarı) 😃
* Ya hiç sırrın olmayacak ya da hiçbir sırrını kimseyle paylaşmayacaksın. "sırrını söyleme dostuna o da söyler dostuna"
* Bir şeyin/kimsenin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süreliğine ondan yoksun kalmak olduğunu,
* İnsanların bana davranış biçimlerini, aslında benim tavrımın belirlediğini,

* Kararlarımı alırken aklımla mantığımı uzlaştırmayı, en önemli kararları alırken üzerinden bir gece geçmesi gerektiğini,
* Evlendiğin kişinin sana eş olmaktan daha çok çocuklarına baba olacağını,

* Sevdiklerimle her ayrılışımda belki de bu onu son görüşüm olabilir diye düşünerek vedalaşlamayı, 

* Sevgimi göstermeyi ve hissettirmeyi, aynı zamanda dünyanın benim etrafımda dönmediğini,

* Öfkeyle aldığım kararların bana zarar verdiğini, son pişmanlığın fayda etmediğini,

*Çok klişe olacak ama herşeyin başının sağlık olduğunu, bir tek ölüme çare olmadığını,

* İnsanlara sıfır beklentiyle yaklaşarak daha az kırılmayı öğrendim. 

Bu mimden bile kendim için bişeyler çıkarıp öğrendim bile. Öğrenmenin yeri ve sonu yok.Hayat devam ettiği sürece öğrenmeye devam edeceğiz. Bazen küçücük bir çocuktan bazen yaşadığın acı bir tecrübeden ne zaman neyi nerede öğreneceğimi bilmeden yaşıyor ve yaşadığım her anın tadını çıkarmaya çalışıyorum. Hayat çok kısa sevdiklerimize sahip çıkıp, onlara sımsıkı sarılalım. 

Haydi kalın sağlıcakla....
Sevgilerimle Ülkü... 

1. Nasıl bir apartmanda büyüdün?  "Evimiz"

2. Çocukluk eğlencen neydi?  "Çocukluk Eğlencem"

3. Yedi yaş pantolonunu bulsak cebinden ne çıkardı? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

4. Çocukluk kahramanın kimdir?  "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

5. Gereksiz bir yeteneğin var mı? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

6. Hastası olduğun bakkal ürünü hangisi? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

7. En saçma zevkin? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

8. En büyük çılgınlığın? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

9. Çocukken en çok korktuğun şey? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

10. En sevdiğin ve sevmediğin özelliğin? "Canım Kendim"

11. Karşı cins karşısında en çok utandığın an? "Canım Kendim"

12. En maskulen/feminen yanın nedir?  Canım Kendim"

13. Asla cesaret edemeyeceğin bir şey? Canım Kendim"

14. En sevdiğin fiziksel acı? Canım Kendim"

15. Almış olduğun en saçma teklif? Canım Kendim"

16. Kendini çok değerli hissettiğin bir an var mı?     "İyilik,Paylaşım"

17. Annenden ve babandan ne öğrendin?    "İyilik,Paylaşım"

18. Hangisi daha olası; cadı, vampir, kurt adam? Ve tabii ki neden?

19. Manzarasız müthiş bir daire mi, manzaralı tek odalı bir daire mi?

20. Hayat sana ne öğretti?
Devamını Oku »

23 Mart 2017 Perşembe

Anne Nasihati - 1 -

Selam Evlat,
Maalesef ki sen tüm gün çalışan bir annenin çocuğusun. Her gün seni  evden çıkmak zorunda bırakan bir çalışma hayatına sahip olduğum için bir taraftan üzülürken diğer taraftan yaşam şartlarınızın daha iyi olabilmesi için çalışacak bir işim olduğuna her gün şükrediyorum. Sen düşün artık bu duygu tezatlığında kendimi nasıl hissettiğimi...Belki bunları sana aktaracak ömrüm olmayacak, belki de büyüdüğünde sana anlattıklarım boş masal gibi, belki de yaşadığım duygular anlamsız gelecek. Amaann anne ne var ki bunda diyeceksin. Ne yok ki? Hayat o kadar kısa ve sürprizlerle dolu ki yavrum, seni nelerin beklediğini bilmeden saçının teline zarar gelmesin istiyorum. Ben anneyim isterim her zaman da isteyeceğim. Evlatlarım için en iyisini, en güzelini, en doğrusunu isterim hep.

Hani sabahları uykunun en tatlı olduğu vakitte uyandırıyorum ya alıştım mı sanıyorsun senin ağlamalarına, hırçınlığına, "ben seninle evde kalmak istiyorum" diye haykırışlarına...Alışmadım! Yüreğim acıyor sen bana her "seninle kalmak istiyorum" dediğinde, nereden bileceksin annenin yüreğindeki yaranın kanayacağını. Çünkü sen çok masumsun yavrum, ağzından çıkanların ardını arkasını düşünemeyecek kadar saf ve temizsin. Keşke elimden gelse de senin kirlenmene izin vermesem. Ama daha şimdiden şu küçücük yaşında senin de bir sosyal çevren var ve orada öğrenmeye başladın bile hayatı...Bazen arkadaşlarının ağzından çıkan kötü sözleri eve taşıyorsun. Duyduğun kelimenin anlamını bilmeden, kötü olduğunu düşünmeden kullanman aslında içten içe güldürüyor beni bazen. Geçenlerde bana kızdığında senin adın bundan sonra "hile" dedin. Hileee hilee diye de dalga geçtin. Ahh be küçük senin masumluğuna, senin ağzından dökülenlere kurban olduğum.
Bugünlerde bana ne oldu bilmiyorum. Sanki zaman daha hızlı akıyor ve ben her anını kaçırmadan izliyorum senin. Patlamış mısır yemene, o ağzının hareketine, yumuk yumuk ellerine, boya yaparken pür dikkat odaklanmana, minicik ellerinle kalem tutuşuna, bilmediğin kelimelerin anlamını merakla sormana, oyun kurmana hayranım evlat. Bir yandan hemencecik büyü istiyorum diğer yandan da çok şükür ki bu kusursuz yaradılışın gelişimine an be an şahitlik ediyorum.

Sabahları erkenden evden seni çıkardığımız yetmezmiş gibi kreşten en son da seni alıyorduk. Saat 18:00'de işten çıkan bir anne-baba 18:20 gibi senle buluşmanın buruk hüznü. Bu hüzün taki hasta olduğun bir sabah "anne herkes gidince ben tek başıma kaldığımda mı alacaksın beni" diye dillendirip seni öylece ağlayarak bıraktığım 2 hafta öncesine kadar devam etti :( Sen orada ağlayarak kaldın, ben boğazımdaki düğümler ve gözyaşlarıyla işe geldim. Ama artık yeterdi, göze alamadığım birşeye bu sefer cesaret edecektim. Çok şanslısın Onurcum biliyormusun? Sorumluluk sahibi, çok aklı başında ve sana sahip çıkacak bir abin olduğu için. Doğum gününe geldiği için abin de senin okul çıkışına kadar bir gün seninle birlikte beklemişti ve bütün çocukların gidip senin sıkılarak orada kaldığına şahit olmuş. Çok duyarlı ve duygusal bir abin var, onun kıymetini her zaman bil ve sen de ona çok iyi sahip çık evlat, olur mu? O gün abinin, "anne kardeşimi servis getirsin ben onu alır, bütün ihtiyaçlarını karşılarım" demesindeki kendinden emin ifade beni çok mutlu etti. Beni en çok üzen konulardan birisi, abinin ipi göğüslemesiyle son buldu.

Onurum! Canım yavrum hayatınız boyunca bütün yükü abinin yüklenmesini bekleme! Ona hep destek ol, omuz ol yaslansın, sırt ol dağ gibi arkasında dur emi kuzum... Hayatta en çok istediğim şeylerden birisi de ne olursa olsun hep yan yana olmanız. Başınız çevirdiğinizde birbirinizin en mutlu gününde de en kötü gününde hep birlikte olmanız. Sen küçüklüğünü bilip abine saygı da kusur etme, abin de büyüklüğünü bilip hoşgörüyü elden bırakmasın.

Bundan sonra ara ara gelir buraya yazılı nasihat bırakırım evlat, bilesin 😉 Bir kulağından girip diğerinden çıkmasın diye 😊

Sizi canından çok seven anneniz...
Devamını Oku »

20 Mart 2017 Pazartesi

Apartman Sohbetleri "İyilik, Paylaşım, Özgüven, Otorite"

apartman sohbetleri ile ilgili görsel sonucu
Huuu komşu komşu aman apartmandanda hiç ses gelmiyor bugünlerde. Ayol nerde bu millet. Ah bu 2 Balık Esra kız yok mu o, o haber verdi gel sohbet edelim diye nerelerde bilmem bu kız hiç sesi çıkmıyor. Aman nerede olacak doğum günüydü ya geçen hafta, onun kutlamaları devam ediyordur daha kısa bi süreliğine onu unutalım biz. Gelmez o sohbete falan. Aaaa sana söyledim mi esas bu sohbetlerin fikir anası İlham Kedisi yok mu? Hah hahh o işte hani bıcır bıcır, samimi ve sıcacık sohbeti olan ayyy komşum geçenlerde bir çikolatalı pasta getirmiş bu bizim ilham kedisi. Nasıl da becerikli maşallah hem eli işliyor hem dili 😊 Eee sende  ne var ne yok komşum? Kızın ne yaptı şu sınav işini? Hafta sonu sizin de sesiniz çıkmadı nerelere gittiniz? Apartmanı ben beklerim sizin gözünüz arkada kalmasın. İşten güçten hiç dışarıya çıkmaya fırsatım olmadı vallahi... Oyy oyy aman aman komşum kadın kısmının işi biter mi hiç :/  Ayy dur dur aklıma geldi hani şu güzel sohbet soruları vardı ya az daha yazalım da birbirimizi daha yakından tanıyalım komşum ;)

16. Kendini çok değerli hissettiğin bir an var mı?
Bana özel sürprizler yapıldığı zaman, hiç beklemediğim bir dostumdan kargo/hediye geldiğinde, işte/evde/arkadaş ortamında takdir edildiğimde, küçük oğlumun sevgisini göstermesi çok zordur. O bana "seni seviyorum" dediğinde, (diyeceksiniz ki ne var bunda şöyle izah ediyim. Kendisi şu anda 4 yaşını tamamladı ve içinden gelerek kendiliğinden sadece 1 kez söyledi bu sözü 😞 Üstelik balık burcu duygusal olması gerekmiyormuydu? Sevgi de duygudur ama yaa gibi bu uzar gider. Neyse canın sağolsun evlat, umudum gelecekte bunu telafi etmen yönünde 😉

17. Annenden ve babandan ne öğrendin?
Rahmetli Annem; "ne verirsen elinle o gider seninle" derdi çokça. Dağıtmayı paylaşmayı o kadar çok severdi ki. Ne pişirse komşularımızla paylaşırdı. Ya da yalnız birşey yemezdi kızım karşı komşu teyzeni de çağıralım derdi. Aman kızım kapına geleni boş çevirme, sen verdikçe evinin bereketi artar. Elini korkak alıştırma, kıskanma, Allah sana daha çok verir derdi. İyilik yap kızım, sen iyilikten şaşma! kul bilmezse Allah bilir derdi. Hani atasözleri var ya bir de ana sözleri var. İşte onların hepsi kulağımda çın çınlıyor. Tam da senin dediğin gibi bir evlat oldum annem sen rahat uyu....

Rahmetli Babam; öyle güzel yüreklendirirdi ki gücümün yetemeyeceği işler için bile çok çabalardım. Yapamam dediğim çoğu şeyi onun bu cesaretlendirmesi sayesinde yapmışlığım çoktur. "Sana güveniyorum sen yaparsın" demesi var ya öyle içi dolu bir duyguydu ki benim için şu an çok daha iyi anlıyorum bu sözlerin kıymetini...Çok otoriter bir yapıya sahipti, bazı kurallarından asla taviz vermezdi. O zamanlar çok saçma ve katı gelen tüm kuralları artık çok anlamlı ve faydalı geliyor. Her zaman kendi kendime yetebilmeyi öğretti bana, zorluklarla nasıl başa çıkabileceğimi, inadına başarmayı, azmetmeyi, sevmeyi, dürüst, ahlaklı insan olmayı, yalandan uzak durmayı öğretti. Ben ona hayrandım. O benim idolümdü, inatçı keçi babamdı, duruşuna hayran olduğum adamdı 😍

Aman aman komşular bazı sorular yüreğe ağır gelen cinsten, çok damardan... Ee bugünlük de bu kadar olsun haydi kalın sağlıcakla... 

1. Nasıl bir apartmanda büyüdün?  "Evimiz"

2. Çocukluk eğlencen neydi?  "Çocukluk Eğlencem"

3. Yedi yaş pantolonunu bulsak cebinden ne çıkardı? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

4. Çocukluk kahramanın kimdir?  "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

5. Gereksiz bir yeteneğin var mı? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

6. Hastası olduğun bakkal ürünü hangisi? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

7. En saçma zevkin? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

8. En büyük çılgınlığın? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

9. Çocukken en çok korktuğun şey? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"

10. En sevdiğin ve sevmediğin özelliğin? "Canım Kendim"

11. Karşı cins karşısında en çok utandığın an? "Canım Kendim"

12. En maskulen/feminen yanın nedir?  Canım Kendim"

13. Asla cesaret edemeyeceğin bir şey? Canım Kendim"

14. En sevdiğin fiziksel acı? Canım Kendim"

15. Almış olduğun en saçma teklif? Canım Kendim"

16. Kendini çok değerli hissettiğin bir an var mı?

17. Annenden ve babandan ne öğrendin?

18. Hangisi daha olası; cadı, vampir, kurt adam? Ve tabii ki neden?

19. Manzarasız müthiş bir daire mi, manzaralı tek odalı bir daire mi?

20. Hayat sana ne öğretti?
Devamını Oku »

16 Mart 2017 Perşembe

Apartman Sohbetleri "Canım Kendim"

apartman sohbetleri ile ilgili görsel sonucu
Başka başka konularım var aslında ama huyum kurusun başladığım işi yarım bırakamıyorum. Apartman sohbetleri çok eğlenceli yanlış anlaşılmasın. Hele bitireyim başka konulara da sıra gelecek inşallah. İşler bu düzenden giderse tabi ;) Bakalım bugünkü apartman sohbetimizde neler varmış?

10. En sevdiğin ve sevmediğin özelliğin?
Bir öyle bir böyle değilimdir. Ağzımdan her çıkan bir diğeriyle mutlaka birbiriyle örtüşür. Tutarlı ve güvenilirimdir. Bu özelliğimi çok seviyorum. Türümüz tükenmek üzere çünkü 😂 Ama en çok sevdiğim özelliğim çözüm odaklı olmam. Bu da iş yerinin kazandırmış olduğu bir özellik olabilir. Çünkü çıkan her tür soruna acil çözüm geliştirmem gerekiyor. Takdir edilmesek de ben kendimi takdir ediyorum 😊 Tabi çözüm odaklı olmak evde de çok işime yarıyor. Bu şekilde zihnim her daim dinç oluyor. Her daim bir B planım vardır 😉 Ha bir de çok hazır cevap olmamı sevmiyorum ya bildiğin hayranım bu yönüme 😂 Ayyy "canım kendim" iyi ki varım.(Maşallah diyeyim kendime 😆)
Sevmediğim özelliğim, tahammül edemediğim bazı konular var. Ne biliyim yalan söylenmesi, aldatılmak (karşı cins gelmesin hemen aklınıza) gibi konularda ben ben değilim sanki. Çileden çıkıp inanılmaz manyak tepkiler veriyorum. Huylu huyundan vazgeçmez derler de ben bu huyumdan geçsem işte o zaman daha tatlı olucam gibime geliyor :))

11. Karşı cins karşısında en çok utandığın an?
Hiç öyle bir an hatırlamıyorum ama ne olursa utanırım bi düşüneyim. Hıımmm, fiziksel olarak görülmemesi gereken bir yerimin açılması karşısında ve bunu karşı cinsin görmesi çok utandırır beni... 

12. En maskulen/feminen yanın nedir?
Maskulen hımm yıllardır iş yerinde erkeklerle çalışmaktan onlardan biri gibi oluyor insan 👷
Feminen, dışarıdan bana bakınca dişiliğimi değil de anneliğimin ön planda olduğunu düşünüyorum. Kadınlık evre evre değil mi? Bekar olunca daha bir bakıyorsun, özeniyorsun kendine beğenilmek istiyorsun ama eş olunca daha kadın hissediyorsun kendini, eşinden başkasının beğenmesi tuhaf oluyor, anne olunca dişilik bir nebze daha geri planda kalıyor. Artık daha kutsal bir varlığa anneliğe dönüşüyorsun 👱


13. Asla cesaret edemeyeceğin bir şey?
Çocuklarımdan ayrılıp, başka bir şehirde yaşamaya asla cesaret edemem. Allah onların yokluğunu göstermesin bana. Onlar benim dünyam, tabi ki de eşimde o da dünyamın bir parçası hiçbir zaman Allah bizi sevdiklerimizden ayrı kalmaya mecbur etmesin... 


14. En sevdiğin fiziksel acı?

Ayyy o da ne yaaa ne münasebet mazoşistmiyim ben! Hiç öyle bi yerim acıyınca mutlu olduğum bir durum yok. Ama şunu çok iyi biliyorum ağrı eşiğim oldukça yüksek. Bunu da her iki doğumum da teyit ettim. Hemşire ağrı kesici yapmaya geliyordu. Yok benim ağrım falan boşu boşuna ilaç yükleme bedenime diye kızıyordum. Lohusa kaprisini de çekiyorlar gariplerim, buradan da tüm hemşirelere selam olsun 😊 ❤

15. Almış olduğun en saçma teklif?
Düşündüm düşündüm bulamadım vallahi. Demek ki ben hep anlamlı güzel teklifler almışım 😏 

Vallahi sevdim ben bu sohbet işlerini, hepsi birbirinden alakasız konularda sorular olunca, daldan dala atlayıp her telden çalıp, söylemek de güzelmiş. Ben çok eğlendim cevaplarken 😉 değişiklik iyidir iyi amaaan havalar nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olsun 😊 haydi kalın sağlıcakla... 

1. Nasıl bir apartmanda büyüdün?  "Evimiz"
2. Çocukluk eğlencen neydi?  "Çocukluk Eğlencem"
3. Yedi yaş pantolonunu bulsak cebinden ne çıkardı? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"
4. Çocukluk kahramanın kimdir?  "3,4,5,6,7,8,9 sorular"
5. Gereksiz bir yeteneğin var mı? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"
6. Hastası olduğun bakkal ürünü hangisi? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"
7. En saçma zevkin? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"
8. En büyük çılgınlığın? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"
9. Çocukken en çok korktuğun şey? "3,4,5,6,7,8,9 sorular"
10. En sevdiğin ve sevmediğin özelliğin?
11. Karşı cins karşısında en çok utandığın an?
12. En maskulen/feminen yanın nedir?
13. Asla cesaret edemeyeceğin bir şey?
14. En sevdiğin fiziksel acı?
15. Almış olduğun en saçma teklif?
16. Kendini çok değerli hissettiğin bir an var mı?
17. Annenden ve babandan ne öğrendin?
18. Hangisi daha olası; cadı, vampir, kurt adam? Ve tabii ki neden?
19. Manzarasız müthiş bir daire mi, manzaralı tek odalı bir daire mi?
20. Hayat sana ne öğretti?
Devamını Oku »

14 Mart 2017 Salı

Apartman Sohbetleri -3.4.5.6.7.8.9. Sorular-


Merhabalar, Efendim apartman sohbetleri challenge'ımızı Allah sağlık sıhhat verirse biraz hızlandırıp bu hafta bitirelim inşallah....



3. Yedi yaş pantolonunu bulsak cebinden ne çıkardı?
5 taş oyunu ile ilgili görsel sonucu
Aslında ben cebimde bişeyler taşımaktan nefret ederim. Çocukluğumda dahil buna. Ama hani kapımızın önünden içeri girene kadar çok kısa bir süreliğine cebime koyduğum ancak beş taş oynamak için topladığım taşlarım olabilir. Haa şimdi o döneme yabancı olanlar şöyle düşünebilir. Yahu Allah'ın taşı niye cebinde taşıyorsun ki? değil mi ama...Çünkü o zamanlar biz, en yuvarlak ve pürüzsüz taşlara sahip olmak için yarışan masum çocuklardık... 



uçan kaz çizgi film ile ilgili görsel sonucu



4. Çocukluk kahramanın kimdir?


Uçan kaz çizgi filmindeki Nils benim kahramanımdı. Kazın ismini bile unutmuşum internetten yardım aldım ;) Mortonmuş... Ne biliyim Nils öyle atlıyordu uçan kazın sırtına istediğini yapıyordu diye hatırlıyorum. Hatta rüyalarımda çokça gezmişliğim var Morton'un sırtında :))




5. Gereksiz bir yeteneğin var mı?
Aslında gereksiz gibi görünebilir ama zaman zaman çok işime yarıyor. Solak değilim aslında hem solumu hem sağımı kullanıyorum. Ama sol elimin refleksleri daha kuvvetli. Sol elimle çok rahat kara sinek yakalayabiliyorum :))  İnanın sıcak yaz günlerinde çok işime yarıyor :D

6. Hastası olduğun bakkal ürünü hangisi?
fıstıklı tombi ile ilgili görsel sonucu

Gerçekten hastasıydım. Hastalık tarzında vazgeçilmez bir tutkuydu tombi yemek. Bu paketler o kadar küçüktü 150-200 gr.'lıktı belki. Açmamızla löpletmemiz bir olurdu. Öyle alınca bir tane de almazdım. Bazen seriye bağlayıp 4-5 tane arka arkaya yerdim. Oyyy oyyy bakın şimdi o mis gibi fıstık kokusu geldi burnuma. Ellerimizi ambalajına daldıra daldıra yer, sonrada fıstık aroması olan yağlı parmaklarımızı yalardık. Iyy ne pis bi çocukmuşum şimdi anne gözüyle bakınca öyle geldim kendime :)))) 





7. En saçma zevkin?

tarz çay bardağı ile ilgili görsel sonucu
Zevk benim olduğuna göre hiçbiri bana saçma gelmiyor iyi mi? :))
Hımmm zevk zevk diye düşününce asla kahvaltıda çay içmem. Yiyeceklerin tadına ayrı ayrı doyasıya varırım. Çayımı kahvaltının üstüne içmek benim için zevktir mesela... Tarz bardaklardan çay içmek saçma bir zevk olabilir mi? Yok o da saçma değil bence seviyorum napiyim... 






8. En büyük çılgınlığın?
İlk aklıma gelen eşimle ilk evlendiğimiz yıldı sanırım. Çol yok çocuk yok aklımız bi karış havada başımızda kavak yelleri eserken, kar tipili bir kış günü arabayla Konya'dan - Ankara'ya gezmek için gitmiştik. Ama akıllı olan adam o havada evinden çıkmazdı yani :))  Tabi sadece gezmekle de kalmadık gitmişken orada olan akrabalarda da yatılı kaldık. Hatta onlarda bize aynısını söylemişti hiç akıl yok mu sizde diye :D Heyy gidi gençlik heyyy.....

9. Çocukken en çok korktuğun şey?
Mahallemizde kapı kapı dilenen 1 metre boylarında herkesin "Kör Fadik" diye bildiği bir dilenci vardı. Ama nası bişeydi o yaaa... Çok esrarengiz gelirdi bana. Aniden belirir ve geldiğini duymazdın bile sessiz sedasız geliverirdi kapıya. Sırtında bir çuvalı bir de kamburu vardı. Bir gözü kördü ama içi dışına çıkmıştı sanki gözünün. İnanın şimdi anlatırken bile hatırlayınca bir tuhaf oldu içim. Rüyalarıma falan girerdi o kadar yani.... 

Birazına da yarın devam edelim... 
Şimdilik hoşçakalın... 

1. Nasıl bir apartmanda büyüdün?  "Evimiz"

2. Çocukluk eğlencen neydi?  "Çocukluk Eğlencem"

3. Yedi yaş pantolonunu bulsak cebinden ne çıkardı?

4. Çocukluk kahramanın kimdir?

5. Gereksiz bir yeteneğin var mı?

6. Hastası olduğun bakkal ürünü hangisi?

7. En saçma zevkin?

8. En büyük çılgınlığın?

9. Çocukken en çok korktuğun şey?

10. En sevdiğin ve sevmediğin özelliğin?

11. Karşı cins karşısında en çok utandığın an?

12. En maskulen/feminen yanın nedir?

13. Asla cesaret edemeyeceğin bir şey?

14. En sevdiğin fiziksel acı?

15. Almış olduğun en saçma teklif?

16. Kendini çok değerli hissettiğin bir an var mı?

17. Annenden ve babandan ne öğrendin?

18. Hangisi daha olası; cadı, vampir, kurt adam? Ve tabii ki neden?

19. Manzarasız müthiş bir daire mi, manzaralı tek odalı bir daire mi?

20. Hayat sana ne öğretti?
Devamını Oku »