Çocukların hayalleri aslında onların iç dünyalarına açılan kapılardır. Hayal dünyalarına yaklaşmak bize onların düşüncelerini, isteklerini, duygularını daha yakından anlama fırsatı veriyor. Belki de pek çoğumuz çocuklar oynarken keyifle onları izleriz. Onlara bunu hissettirmemiz onların hayal dünyalarının gelişimi için daha iyi olur. Çünkü oyun zamanları onların en özel anlarını oluşturuyor. Hele de hayal kuruyorlarsa asla bir yetişkin tarafından gözlenmek istemiyorlar.
Kitaplar zaten vazgeçilmezlerimiz arasında. Çok küçük yaşlarından beri sürekli kitaplarla büyüttüm. Hem düzgün cümle kurmalarına, hem akıcı konuşmalarına hem de hayal dünyalarına inanılmaz katkısı olan kitaplar zaten çok sıkı dostlarımız :)
Düzgün cümle kurmaya başladıkları andan itibaren hayal dünyalarına geliştirmeye yardımcı oyunları oynamaya başlamıştık. Hayal dünyalarını desteklemek maksatlı benim bir kaç uyguladığım oyun vardı. Birincisi; Geniş betimlemelere baş vurarak, çocuğu masalın içine alacak şekilde hareketli ve canlı bir masal uyduruyorum. Ve bazı kavramları onun tamamlamasını sağlıyordum. Örneğin, "güzel bir bahar günüymüş. Küçük kaplumbağacık çevresini keşfetmeyi çok severmiş. Günlerden bir gün yine gezmeye çıkmış. Çöp bidonunun yanından geçerken bir de ne görmüş? (Burayı çocuk tamamlıyor) diyelim ki kedi dedi. Kedi ne renkmiş?Yine çocuk cevaplıyor. Kedicik çok acıkmış çöp bidonundan yiyecek bişeyler arıyormuş. Bidonun rengi ne renkmiş? (yine çocuk tamamlıyor) kırmızı dediğini var sayarak, kedicik kırmızı çöpten yiyecek bişeyler ararken, küçük kamplumbağa yoluna devam etmiş. Masalın sonuna doğru kaplumbağa annesine rastlamış. Anneciğim nerdeydin demiş? Annesi ona ne cevap vermiş diye çocuğa sorarak masalı gidişata göre uzatıp bitirebiliriz. Çocuklar bayılıyor bu yönteme her iki oğlum da çok keyif alırdı.
Bir diğeri de şu şekilde; oyunun kurucusu çocuk, oyuncaklar olmadan hayali bi şekilde oyuna başlıyoruz. Yine de çeşitli materyallerden faydalanmak serbest. Oyunun nerede geçtiği, benim rolümün ne olduğuna, ne iş yaptığıma, amacımızın ne olduğuna, nereye gittiğimize o karar veriyor ve ben ona göre davranıyorum. İşte çocukların arayıp da bulamadığı bir fırsat :) ebeveyn yönetimi :)) Aslında daha vardı. Şu an sadece bu ikisi geldi aklıma. Umarım siz de keyifle oynarsınız bu oyunları.
Benimkilerin her ikisi de erkek olunca evcilik kavramı bize çok uzak. Ama bu demek değil ki hayal kurmadan oynuyorlar. Erkeklerin hayalleri genelde izledikleri çizgi filmlerin kahramanlarıyla özdeşleşiyor. Onlar da o kadar güzel oynuyorlar ki. Bakıyorum ben mutfakta yemek pişirirken uzay aracı olmuş bunlar uçuyorlar mutfağın içinde. Bi bakıyorum ben hulk oldum diye geziyor Onur bende Hulk'un annesiyim o zaman diye aşlık ediyorum :) Bi bakıyorum legolardan silah yapmışlar gizlenip düşmanlara karşı ateş ediyorlar. Aslında silahla oyun oynamalarına karşıyım o yüzden hiç oyuncak silahları yok. Yaradılışında var erkeklerin silahla oynamak neyi bulsalar silah yapıyorlar :))) Hareketli oyunlar zaten hep var. Evimiz çoğu zaman savaş alanını aratmıyor. Aman sağlıkları yerinde olsun da o savaşlar bir gün bitecek nasıl olsa ;)
Onur, Görkem gibi bir abisi olduğu için çok şanslı bir çocuk. Görkem'in hayal dünyası çok geniştir. Olmadık materyallerden farklı oyunlar kurar, şaşırır kalırsın. Çocukların psikolojisi de günden güne farklılık gösterebiliyor. Bazen o kadar sıkılıyorlar ki bazen de çılgınca oyun oynuyorlar. Kimi zaman odalarında kamp kuruyorlar. İki yastık arasına bir örtü oldu sana bir çadır, bir de anneden içine yiyecek bişeyler alınca değme keyiflerine. Işığı söndürüp gece bile yapıyorlar. Kurtlar iniyor dağdan o kadar yani :)) En çok sevdiğim şey onlar beni farketmeden doyasıya onları izlemek. Zaman geçiyor, onlar büyüyor ve ben onları keyifle izlerken bu süreyi sindire sindire geçiriyorum.
Çocuklarınızla kocamaaaan hayaller kurduğunuz mutlu günleriniz bol olsun...
Sevgilerimle Ülkü...