Kofi'ye cuma öğle arası başlayıp hafta sonu evde bitirdim. En son Momo'ya bu kadar büyük bir heyecanla başlayıp tatmin olmuş bir şekilde vedalaşmıştım. İşte Kofi'yle tanışmamız da bu şekilde oldu. Arkadaş çevremden aldığım olumlu yorumlar neticesinde tabiri caiz ise ağzımın suyu aktı okumak için 😂
Kofi çok öfkeli bir gergedandır. Öyle ki yüzüne ışık saçan aya, rüzgara, bulutlara ve çevresindeki bütün hayvanlara öfke duyar. Ta ki, bir gün büyük babası gelip, birlikte denize gitmelerini önerinceye kadar hayatını öfke içinde sürdürmeye devam eder.
Kitabın büyük bir bölümü Kofi ve büyük babasının denize ulaşmak için yaptıkları yolculuk boyunca geçen diyaloglarından oluşuyor. Yol boyunca büyük babası Kofi'ye hayat tecrübelerinden, kayıplarından ve kazandıklarından bahsediyor. Bunu da öyle bir incelikle yapıyor ki etkilenmemek mümkün değil. Kofi çocuk kitabı görünümünde bir kişisel gelişim kitabı bence. İçinde öyle cümleler var ki içinde kocaman hayat dersleri barındırıyor. Değme kişisel gelişim kitaplarında bulunamayacak bilgilerle dolu olan bu kitaptan tekrar tekrar okumaya değer bulduğum bazı yerleri paylaşmak istiyorum.
Kofi büyük babasına doğru yola nasıl ulaşacaklarını soruyor. Büyük babası da şu şekilde cevap veriyor. "Deniz harika birşeydir. Bütün yollar ona çıkar. Doğru yoldan söz ediyoruz. En hızlı gidilebilecek olandan değil. En doğru yol kendi yolundur."
Bu sohbete bağlı diyolog daha çok hoşuma gitti.
Kofi : İlk akla gelen her zaman doğru mudur?
Büyük babası : Çoğunlukla.
Kofi : Neden?
Büyük babası: Yürekten geldiği için. Yüreğin senin için neyin doğru olduğunu hemen bilir. Beyinden çok daha çabuk.
Sonrasında diyolog uzayıp gidiyor. Lakin sözün özü diyor ki büyük babası "yüreğinin kararlarını beyninin bozmasına izin verme!" ve hemen ekliyor.
* "Düşünceler, yüreğin yolunu açmak için vardır. Yönü tayin etmek için değil."
Bazı kararları alırken yüreğinin sesini dinlemede fayda var. Çünkü benim de hayat tecrübelerime dayanarak yaşadıklarımdan çıkardığım dersin sonucunda bu çıkıyor. Mantıklı kararlar almak için, evet enine boyuna düşünmemiz gerekiyor. Amma lakin işte bir de o düşünceleri yüreğimizin tasdik etmesi gerekiyor. İşte esas doğru yol o oluyor bence...
* "Düşünceler, yüreğin yolunu açmak için vardır. Yönü tayin etmek için değil."
Bazı kararları alırken yüreğinin sesini dinlemede fayda var. Çünkü benim de hayat tecrübelerime dayanarak yaşadıklarımdan çıkardığım dersin sonucunda bu çıkıyor. Mantıklı kararlar almak için, evet enine boyuna düşünmemiz gerekiyor. Amma lakin işte bir de o düşünceleri yüreğimizin tasdik etmesi gerekiyor. İşte esas doğru yol o oluyor bence...
"Eğer akıllıysan değiştirebileceğin şeyler üzerinde yoğunlaşırsın. Üzerinde etkide bulunulamayacak şeylere karşı savaşmak zahmetli bir iştir."
An oluyor da bazen debelenip duruyor insan elinden hiç bir şey gelmeyen konularda. Çok doğru söylemiş Kofi'nin büyük babası değil mi? Oysa öz kontrolümüzde bulunan bazı durumlar var onları değiştirmek dururken neden boşa kürek çekelim.
Gençlik yıllarımda oldukça asabi ve kaprisli bir kişilik olduğumdan kendime de koca koca paylar çıkardım çocuk kitabı görünümündeki büyükler için bu ders kitabından 😉 O zamanlar her ergen gibi bende nasihatlerden hoşlanmazdım. 😊 İşte Kofi de bundan çokça şikayetçi... Lakin büyük babası bu konularda oldukça usta olduğundan etkili bir cümle kuruyor ona. "Büyük öğretmen ben değilim, hayatın ta kendisi. Ben olsa olsa sana onu nasıl dinleyeceğini gösterebilirim." Kofi'nin davranışlarına dikkat etmesinin ve düzeltmeye çalışmasının altında büyük babasının seçtiği sakin ve olgun cümleler yatıyor. İşte biz de çocuklarımızı yetiştirirken bu hassas noktalara dikkat edersek daha ılımlı ve sakin bireyler yetiştirebiliriz.
Büyük babanın özlü sözleri :
* "Abartı, yalanın küçük kardeşidir."
Hiç bu şekilde düşünmemiştim. Sen çok yaşa büyük baba 😊 Görkem büyüdü artık karşımıza alıp, yetişkin gibi konuşuyoruz onunla çok da güzel anlıyor. İyiyi kötüyü, doruyu yanlışı anlatırken kullanılacak tam çocukların seviyesine uygun bir cümle tuttum bunu. Sizde tutarsanız buyurun buradan alın 😉
* "Öfke tükenmez ve senin içinde kalır. Senin bedenini ve yüreğini zehirler."
Bizim atalarımız da ne demiş keskin sirke küpüne zarar. Öfkelendiğiniz zaman sizde de olmaz mı? Ben bazen köpürüp yok olup gideceğim zannediyorum sinirimden. O yüzden psikologlar öfkelendiğimizde bulunduğumuz yeri değiştirmemizi, bizi sinirlendiren şeyden uzaklaşmamızı öneriyor. Öfke kontrolüne dair öyle güzel anlatıyor ki büyük baba Meru, kitap adeta akıp gidiyor.
*" Bağışlamak, kendi yüreğini incitmekten vazgeçmek demektir."
Öyle ya insan birilerini affetmediği sürece, hep hafızasında taze kalıyor yaşadıkları. Kini daha da büyüyor ne zaman bu konular açılsa kin bürüyor zihnini acılar, çevreliyor etrafını. Ve her seferinde yüreği yine yeniden inciniyor.
Büyük babanın özlü sözleri :
* "Abartı, yalanın küçük kardeşidir."
Hiç bu şekilde düşünmemiştim. Sen çok yaşa büyük baba 😊 Görkem büyüdü artık karşımıza alıp, yetişkin gibi konuşuyoruz onunla çok da güzel anlıyor. İyiyi kötüyü, doruyu yanlışı anlatırken kullanılacak tam çocukların seviyesine uygun bir cümle tuttum bunu. Sizde tutarsanız buyurun buradan alın 😉
* "Öfke tükenmez ve senin içinde kalır. Senin bedenini ve yüreğini zehirler."
Bizim atalarımız da ne demiş keskin sirke küpüne zarar. Öfkelendiğiniz zaman sizde de olmaz mı? Ben bazen köpürüp yok olup gideceğim zannediyorum sinirimden. O yüzden psikologlar öfkelendiğimizde bulunduğumuz yeri değiştirmemizi, bizi sinirlendiren şeyden uzaklaşmamızı öneriyor. Öfke kontrolüne dair öyle güzel anlatıyor ki büyük baba Meru, kitap adeta akıp gidiyor.
*" Bağışlamak, kendi yüreğini incitmekten vazgeçmek demektir."
Öyle ya insan birilerini affetmediği sürece, hep hafızasında taze kalıyor yaşadıkları. Kini daha da büyüyor ne zaman bu konular açılsa kin bürüyor zihnini acılar, çevreliyor etrafını. Ve her seferinde yüreği yine yeniden inciniyor.
Çokça kendimle yüzleşmemi sağlayan bu kitabı bana tavsiye eden canım Esra'ya (2balık) çok çok teşekkür ederim. Okumak için geç kaldığım bir çocuk kitabıymış gerçekten. Kesinlikle okumalısınız. Hiç pişman olmayacaksınız derim ben...
Bizim evin öfkeli Kofi'si 😃
Şu resimde görülen küçük afacana kaç kere dedim. Onur bak kitabıma dökeceksin diye dinlemedi beni, öfkeli küçük Kofi 😊 Kitap okurken beni izliyordu. Ağzına doldurduğu limonlu sodanın elini yanağına bastırınca kitabıma boşalacağını düşünemedi 😃Kendisi de anlamadı ne olduğunu gerçekten de yanlışlıkla olmuştu. Suçluluk psikolojisiyle hemen arızaya bağladı ama Allah'tan çabuk atlattık da keyifle okumaya devam ettim. Varol evlat! Sen çok yaşa emi! ❤
İşte böyle dostlar, ben Kofi'yi okurken hem eğlendim, hem düşündüm, hem de ebeveynlik adına önemli notlar aldım...
Herkese keyifli okumalar...
Bu tür kitapları seviyorum. Alıntılar da harika. Hemen not aldım. Yalnız sizin Kofi de pek şeker maşallah :))
YanıtlaSilNot almanıza sevindim gerçekten okuyunca da çok beğeneceksiniz. Bizim Kofi'yi sormayın hem inatçı hem öfkeli bir o kadar da baldan tatlı ♥♥♥
SilAh ben hep yüreğinin sesini dinleyenlerdenim :(
YanıtlaSilBen yalnızca yüreğimi dinlemeyeli çok oldu. Tecrübeler çok şey öğretiyor insana çok ;)
SilNe güzel uzun uzun yazmışsın :)
YanıtlaSilTeşekkürler Elif, unutmak istemedim Kofi'yi aaa ne yazıyordu diye açıp bakacağım bişeyler olsun istedim.
Silkaç yaş okuyabilir bunu canım. ben kendim kesin okuyacağım anlatımından sonra notumu aldım hemen. acaba demir okuyabilir mi 8 yaş..
YanıtlaSilAslında 8-9 yaş da okuyabilir ama hayata dair derin anlamlar yüklü olduğu için ben bunu 9 yaşındaki oğluma seneye okutmayı planlıyorum canım...
Sil