Çocuklu Hayat

Çocuklu Hayat

18 Kasım 2016 Cuma

İlk Ergenlik Belirtilerini Musmutlu Geçirelim mi?

Çocuk yetiştirirken ya biz bu çocukların üstüne çok gidiyoruz ya da onlar bizim yoğun ilgimizden faydalanmaya çalışıyor diye düşünmeye başladım. Tamam evladım sizi çok iyi anlıyorum anne-babanız çalışıyor ilgiye sevgiye ihtiyacınız var. Ama sevgi kelebeği de olamayız ki. Şimdi bu serzenişim kime tabi ki de büyük evlat Görkem'e. Hiç bir annenin evlatlarının arasında seçim yapabileceğine inanmıyorum ben, yapmamalı da!!! Her ikisi de benim can parçam lakin Görkem bu aralar o kadar hassas ki duygusal açıdan ön ergenlik belirtileri olabilir mi diye düşünmeye başladım. Ama daha çok erken değil mi? 9 yaşı bitiriyor artık. Çok hassaslaştı. En çok sevdiğim yönü içinde yaşadığı duygularını dışa vurması. Mesela geçen akşam yatmadan önce (genelde bu duygusallıklar yatmadan önce nüksediyor. Onur beyler uyumayıp Görkem'e haydi yatağa diyince evlat canım bağlıyor duygusala...Gözyaşları sel olurkene vuruyor duyguların ifadesi diline :))) Neyse konumuza dönecek olursak. Yatmadan önce demiştim değil mi? Evet işte yatma hazırlıkları bitti. Yanıma geldi. 
Görkem: Annee ben Onur'u çok kıskanıyorum. Onu sevdiğiniz gibi beni sevmiyorsunuz. Babam hep Onur'un tarafını tutuyor. Beni de sevin, bana da sarılın, benimle sohbet edin.
Ben: Kuzucum ben senle de çok fazla ilgileniyorum. Ama işten çok geç geliyoruz ikinize de ortak zaman ayırmaya çalışıyorum. (Yine çalışma saatleri) Seni de çok seviyorum. Sarılıyorum konuşuyoruz.
Görkem: Ama ben çok üzülüyorum. (İçli içli ağlıyor) Babam da benimle ilgilensin. 
Ben: Annecim baban seninle de oynuyor, yemeğe gidiyorsunuz, maç yapıyorsunuz. Ama Onur'u aldığı gibi seni omzuna alıp gezdiremez çünkü bunun için büyüdün ama küçükken sana da aynısını yapardı inan bana...
Görkem: Amaaaa ben kendimi çok mutsuz hissediyorum. (Sürekli ağlıyor.)
Herşeye alınıyor, herşeye ağlıyor. Tek sebebi kıskançlık mı? Zalim ön ergenliğin de rolü var mı bilemedim :S Onun herşeye ağlaması sinirlerimi bozuyor. 

Aşağıdaki maddeler bizim için henüz erken. Bizim durumumuz hakkında araştırma yaparken rastladım. Kısmen benzediği noktalar da var. Bazen saçma saçma şeyler yapıyor ve bu davranışlarını beğenmemi bekliyor. Bazen ben çocuğum deyip çocuk gibi davranıyor. Bazen de yetişkin gibi davranıp yetişkinler gibi sohbet etmek istiyor. Oyyy oyyy ilk sinyalerine bakılacak olursa zor geçeceğe benzer bu zamanlar :( 

Mutlu bir ilk ergenlik için yapmamız gerekenleri ufacık bir gözden geçirecek olursak;

1-Onları Yürekten Sevin : 
Onlarla ilgili her şeyi sevin, sinir bozucu olanları bile. Yaptıkları ve yapmak istedikleri şeyler için onları sevin. Onları ne kadar sevdiğinizi sözcüklerinizle ve davranışlarınızla belli edin. Önemsiz gibi görünen bu ayrıntılar aslında büyülü bir süreci oluşturur. Bunları izlemek, bir elmasın oluşumunu izlemek gibidir. Bütün o kusurlar gün geçtikçe ortadan kaybolur ve sonunda ortaya sorumluluk sahibi, ciddi bir yetişkin çıkar. Ergen çocuğunuz harika bir eş ve baba ya da harika bir eş ve anne olur. Böylesine muhteşem bir gelişime tanıklık etmek ayrıcalıktır.Ergen çocuklarınızı ayrıcalıklarınız olarak görün, taşımak zorunda olduğunuz yükler olarak değil. Onlar hayal edebileceğinizden çok daha çabuk kavrar ve sezerler. Onlara karşı hissettiklerinizi saklayamazsınız. Bu yüzden onları sadece sevin.

2-Dinleyin ve Dikkatinizi Verin : 
Okuldan eve geldiklerinde, o gün yaptıklarını size anlatırlarken onlarla geçireceğiniz kısacık ve çok değerli bir zamanınız var. Onları gördüğünüze sevinin. Cep telefonunuzu bir kenara bırakın. Bu zaman dilimini akşam yemeğini hazırlayarak ya da telefon görüşmeleri yaparak harcamayın. Onların gözlerinin içine bakın ve anlattıklarını dinleyin. Anlattıkları zaferler, sizin zaferleriniz olsun. Empatik olun. Yine de, kendileri istemediği sürece onlara tavsiyeler vermeyin, nutuk çekmeyin. Sadece dinleyin. Böylece kendilerini önemli ve değerli hissederler. Hepimizin kendimizi böyle hissetmeye ihtiyacı vardır.

3-"Hayır" dediğinizden daha fazla "Evet" deyin : 
Dünya onlara hep hayır diyecek. Hayatları boyunca, “yeterince iyi değilsin” ve “bunu yapamazsın” dalgalarıyla boğuşacakları fırtınalı bir denizde yüzecekler. Hiçbir şey yapamasam bile, elimden geldiği sürece, onların hayatında tam tersini söyleyen ses olmak istiyorum. Sınırlı olmadıklarını ve yeterince sıkı çalışırlarsa her şeyi yapabilecekleri inancını vermek istiyorum onlara. Hayatlarındaki “Evet” ve “Yapabilirsin” ifadesi olmak istiyorum. Her gün evimden kendilerini yenilmez hissederek çıkmalarını istiyorum.

4-Sık sık hayır deyin : 
Çocuğunuzun mutsuz olacağı ya da zarar göreceği deneyimler ve durumlar karşısında hayır demeniz gerekir. Bir ebeveyn gibi davranın. Hem fiziksel hem de ruhsal açıdan güvende olmalarını sağlayacak kurallar koyun. Bunu söylemeye gerek bile olmadığını düşünebilirsiniz ama şaşırtıcı sayıda ebeveynin böyle kurallar koymadığını biliyoruz.

5-Onları besleyin, hem de çok :
Sadece kendi çocuklarınız için değil, çocuklarınızın arkadaşları için de yiyecekleriniz hazır olsun. Bu çocukların bedenleri inanılmaz bir hızla büyüyüp gelişiyor ve bu yüzden de enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. Çoğu bunu işlenmiş şekerli ve hidrojenize ya da bunlara benzer şeylerle karşılamayı tercih ediyor. Çocuğunuzun arkadaşları, evinizin lezzetli atıştırmalıklarla dolu olduğunu bilirse, sizin evde vakit geçirmek için ona yalvaracaklardır. Böylece hem çocuğunuzun arkadaşlarını tanımış olursunuz hem de çocuğunuz gözünüzün önünde olur.

6-Ufak Şeyleri Dert Etmeyin :
 Evde bir ergen varsa salonun ortasına bırakılıvermiş bir sırt çantası görmeniz çok doğaldır. Ya da kirli çamaşırlar yatak odasının dört bir yanına dağılmış olabilir. Ağzınızı açıp onlara bağırmak yerine önce kendinizi onların yerine koyun. Öncelikle, o gün kendilerini nasıl hissettiklerini anlamaya çalışın. Belki o gün kendilerini yenilgiye uğramış hissediyorlardır, bir an olsun rahatlamaya ve size bundan söz etmeye ihtiyaçları vardır. Dağınıklığı bir tarafa bırakıp, kocaman, terli çocuğunuza sımsıkı sarılın. Onun dünyası hakkında konuşun. Neler yaptığını, neler yapmak istediğini, hayallerini öğrenin. Ancak ondan sonra etrafı toplamasını isteyin ondan.

7-Sonra geri çekilin ve sihrin işe yaramasını izleyin : 
Eğer bırakırsanız bu muhteşem yaratıklar size yüreklerini açarlar ve sizi hayal dahi edemeyeceğiniz kadar büyük bir coşkuyla severler. Ergenler, etraflarına mutluluk saçan parlak, becerikli ve güçlü ruhlardır. Komik ve zekidirler. Düşünceli ve duyarlıdırlar. Bizim onlara bayılmamızı isterler. Onlara bayılmamıza ihtiyaç duyarlar. Çok derinden severler ve başkalarının duygularını güçlü bir şekilde hissederler. Kaynak
İşte böyle dostlar anne - babaların yürek yükleri hiç bitmiyor. 3 - 4 - 5 yaş sendromları derken kapıda ön ergenlik beliriyor. Aman o da neymiş anlaşırız bu ergenlikle derken ergenliğin babası gelecek. Sonra bitmek bilmeyen sınav stresleri geliyor. Çocuklar çocukluğunu yaşayamadan ana-babalarda onlara doyamadan bi bakmışsınız koca adam olmuşlar. Allah hepimize onların her dönemini doyasıya yaşayacağımız sağlıklı günler göstersin.

♥ ♥ ♥ Mutlu hafta sonlarınız olsun ♥ ♥ ♥

9 yorum:

  1. Okurken bir garip oldum hamilekikten midir nedir :).. Bende kız kardeşimle aramızda bu diyalogları çok yaşardık.. O benden 1 yaş 8 ay küçük olmasına rağmen hep narin hep ilgi isteyen bir çocuktu.. Ara ara kıskançlık krizlerine bende girerdim.. Bu çok normal bence endişen olmasın. Sanırım bu aralar sizden biraz daha fazla ilgi bekliyor.. Okulda da duygusal bir süreçten geçiyor olabilir.. :) Dediğin gibi dikkat etmek iyi bir gözlemci , iyi bir dinleyici olmak lazım onlara karşı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hamilelik de zaten apayrı bir konu.İnsan bambaşka birisi olup çıkıyor.Sağlıkla kucağına alırsın inşallah bebeğini. Okulda yaşadığı olumsuz duygularda bazen evde patlak veriyor. Hafta sonu çıkar kokusu diye umut ediyorum :)

      Sil
  2. Çocukların her dönemi gerçekten ayrı zor. Biz şuan 2 yaş sendromunu yaşıyoruz hemen hemen aynı davranışların biraz daha hafifini yaşıyoruz ama zorlandığım zamanlar oluyor. Umarım bu dönemi siz de, ben de ve tüm anneler kolaylıkla atlatırız ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her yaşın sendromu kendi içinde ağır geçiyor. Kolaylıklar diliyorum :)

      Sil
  3. Ay Bilgehan da yatmadan acıların çocuğuna bağlıyor. Konuşup anlatmak bir işe yaramıyor. Benim de sinirlerimi laçka ediyor. Biraz yorgunluk ve uykusunun gelmesinin verdiği mızmızlık da var.

    Onun için konu değiştirip keyifli şeylere geçiyorum ben. Hoşuna gidecek hayaller bazen birlikte kitap okumalar dans etmeler ne bileyim en son oynadığı oyunu dinlemeler. Bu şekilde keyfi yerine geliyor, geçiyor ağlama modu. Sana da tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uyku saatini o kadar çok geçiriyor ki kitap okumaya sohbet edip dikkat dağıtmaya vakit bırakmıyor. Bizimki direkt ağlıyor zaten moda girmesiyle ağlaması bir oluyor Handancım :)

      Sil
  4. Sizin hassas duygularınızı çözdü ve rol mü yapıyor acaba diyecem ama ağlıyormuş da :( Kıyamam :( Mutlaka bu da geçici bir dönemdir diye düşünüyorum ve size kolaylıklar diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçecek elbet Gamze ama anneleri de yaşlandırıp geçecek sanırım ;)

      Sil
  5. Şimdi çocuklar daha bir erken ergenleşiyorlar. Çok zor bir dönem benim de oğlum 11 yaşında inanırmısınız aynı konuşmayı yaptık 2 gün önce :(. Deli gibi sevdiği ablası son günlerde en büyük rakibi oldu. Sürekli onunla kendini kıyaslamalar, yarış halinde olmalar, ona yapıyorsunuz bana yapmıyorsunuzlar. Üstelik daha ablasının ergenliğini atlatmadan. Bazen gerçekten dayanma sınırlarım çok zorlanıyor. Allah ergen annelerinin yardımcısı olsun 😄. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil

Okuduysanız ve yorum bırakırsanız sevinirim :)