Çocuklu Hayat

Çocuklu Hayat

20 Ekim 2015 Salı

Hayvan Sevgisi

Evde hayvan beslemek çocuklara koşulsuz sevgi ve sorumluluğun olumlu şeklini vermek için son derece önemli. Kendilerinden küçük oldukları için mi yoksa kendileri gibi canlı kıpır kıpır oldukları için mi bilmem ama tüm çocuklar doğuştan hayvan sevgisiyle doğuyor sanki.
Yüksek ihtimalle  bende o hayvan sevgisiyle doğmuştum. Keşke o kocaman kedinin kuyruğunu çekmeseymişim ve o da benim elimi ısırmasaymış :( O gün bugündür kedilerden aklım çıkar ha uzakta dursun bakışalım ama yaklaşmasın hele hele sakın ha oturduğum sandalyenin falan altına gelmesin basarım çığlığı. Bendeki bu korkuyu anlatmak için ayrı bir yazı gerekli sanırım. Biz daha güzel şeylerden sevgiden hayvan sevgisinden bahsedelim.  
Bütün çocuklar gibi Görkem ile Onur da kedilere bayılıyor. Kucaklarına alıp sevgi yumağı oluyorlar. Fotoğraf bile çekemiyorum onlar öyleyken. Ama ben korkuyorum diye de çocuklarımın da korkmasını hayvanlardan uzak durmasını istemiyorum. Sevmelerine engel de olmuyorum. Sevdikten sonra ellerinin temizliğine özen göstersinler yeter. 
 
2 yıl öncesine ait bir fotoğraf bu. 4 yıl önce ablam Görkem'e doğum günü hediyesi olarak almıştı bu kaplumbağayı. 2 yıl öncesine kadar eline alıp gezdiriyordu. Küçük olduğu için tırnakları falan da yoktu. Ama şimdi kocaman bir ağzı var ne yapacağını kestiremediğimiz için eline almıyor artık. Çocuklara bir başka canlıya karşı sorumlu olmanın verdiği duygu çok başka. Hayvanların beslenme sorumluluğu onlara verildiğinde büyük bir ciddiyetle bunu yerine getiriyor ve kendilerinin önemli olduğu düşünmelerine olumlu katkı sağlamış oluyoruz. Kendilerine olan saygı ve özgüvenleri artıyor. 
Hafta sonu kaplumbağamızı güneşlendirdik. Onun için iki kardeş büyük bir hevesle legolardan bahçe yaptı. Gelgelelim bizim kaplumbağa büyümüş kasları gelişmiş, lego duvarından aşağı atlayınca bizimkiler daha yükseğini yapmak için kolları sıvadı. Yok kaplumbağa atladı, yok kabuk değiştirdi derken keyifli 2-3 saat geçirdiler. Kim demiş kaplumbağalar yavaş diye. Balkonda cirit attı bizimki resmen :))
  

Aslında bizimkilere kalsa köpek alacaklar ama bana göre değil evde tüylü hayvan beslemek benim bünye kabul etmez. 2 çocuğun arkasını zor topluyorum ben bir de hayvanımız olursa ortalarda gezen evi dağıtan ben raydan çıkarım heralde. En iyisi biz böyle sessiz sedasız kaplumbağamızla mutlu mesut içimizdeki hayvan sevgisini koruyalım... 
Hayvanları sevmeyi, korumayı onların yaşam haklarına saygılı olmayı çocuklarımıza aşılayalım. 

16 yorum:

  1. Hah bende öyleyim işte, çok korkarım tüm hayvanlardan karınca, dana, inek, koyun ve keçi hariç. Civciv'den bile korkuyorum ve dokunamıyorum. balık bile ne hallerle pişiriyorum. Ama kızıma hiçbir zaman tersini öğretmedim.Bizimkide çok sever, çekinerek yaklaştığı hayvanlarda var ama genelde seviyor. Tüm canlıların çiçeklerin dahil elimden geldiğince yaşam haklarının olduğunu ve saygı duyması gerektiğini anlatıyorum. Umarım o ilerde annesi gibi saygı duyan ama korkan bir birey olmaz. Hem sever ve hem saygı duyar. Ayrıca çocukların sosyal sorumluluk dışında zihinsel gelişmelerine de çok faydası var. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen zihinsel gelişimlerine de katkısı büyük konuya başlarken aklımdaydı unutmuşum. Teşekkürler hatırlatman için özellikle down sendromlu çocukların yunuslarla yüzdürülmesi onlarla dokunsal temas kurması açısından da önem arz ediyor. Hayvanların bize faydası çok keşke insanoğlu da onlara zarar vermek yerine korusa...

      Sil
  2. Benim annemin de böyle çocukluğunda yaşadığı bir tramvası var sanırım ki o da yolda kedi görse karşı kaldırıma koşar :) E o öyle olunca biz de hayvan sevgisinden biraz uzak kaldık ve ister istemez ben de uzak dururum hayvanlara. bilinçaltıma işlemiş bir kere. zaman zaman düşünürüm; çocuğum olursa benim bu durumum çocuğumun hayvanlarla ilişkisini nasıl etkiler diye. Sanırım senin gibi olurdum ben de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baba da önemli tabi bu konuda Allah'tan eşim benim kadar mesafeli değil hayvanlara dokunmakla sevmekle ilgili sıkıntısı yok. Çocuklarda ondan cesaret alıyor sanırım. En son tatilde bizim ufaklık şezlongun altında yatan kediyi kuyruğundan tutup havuza atmış yüşşün (yüzsün) diye :)) Çok empati kuruyor çocuğum o yüzüyorsa o da yüzmeli yani değil mi :))

      Sil
  3. Kedi köpek travmasını ben de yaşadım. Küçükken benim kızlarda hayvan müptelasıydı. Yalnız enterasan bir ilişki vardı. Benimkilerin yaramazlığından mıdır hayvanın huyundan mıdır? Hepsi birden coşuyordu. Ne kızlar ne kuş bir de benden vazgeçmiyordu. Kuş onları seviyorum diye gelip dudaklarımı ısırıyordu.
    Bu arada sizin kaplumbağa "Ninja Kaplumbağa" olmasın. Slyvester ustayı arıyor olabilir. Aman dikkat. :D :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korkan kişiyi hissediyorlar bence üstüne üstüne gidiyorlar. Hisleri kuvvetlidir biliyorsunuz hayvanların ;)
      Ninja kamlumbağalar ile kan bağı var kesin. Uçuyordu legoların üzerinden :D

      Sil
  4. Kesinlikle öyle doğuştan var sanki hayvan sevgisi kalplerinde . Yolda sokakta kedi köpek hiç yadırgamadan kucaklayıp mıncıklıyor bizimki de . :)
    Çok seviniyorum bu hallerine ,korkmayışına cesaretine sevgisine bayılıyorum . Ama aynı sizin gibi evde beslemek bana göre değil ,baş edemem . Eşimle Berrak'a kalsa eve yavru köpek alacaklar . Ama ben asla diyorum tabii . :)
    Hayvanlar ve çocuklar bu dünyanın en masum varlıkları .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle benzetmen çok doğru çok masumlar gerçekten...

      Sil
  5. Benim bızdık da köpek ile büyüyor tıpkı annesi gibi. Bu yazı için kutluyorum sizi, çocuklarla hayvanlar arasında mutlaka bağ kurulmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel gerçekten, onlara hayranlıkla bakıyorum zaten. Keşke bende yapabilseydim çok isterdim.
      Çok teşekkür ederim, elimden geldiğince o bağı kurdurmak için çabalıyorum.

      Sil
  6. Merhaba,
    maalesef biz evde hayvan bakamiyoruz amaaaaa kayinvalidemlerin köpegi var ve kizim Berrak onu en iyi arkadasi ilan etti. Ayrica hayvanlara cok merakli ve bence bu cok önemli. Ne mutlu size ki evde bakabiliyorsunuz (bende köpek ile büydüm).

    Istanbul Hanimefendisi'nin güzel etkinliginden geliyorum ve sizi takibe aldim.
    Bana da beklerim :))

    www.gamzenindunyasi74.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz :) Çocuklar hayvanları arkadaşları gibi görüyor hep, masum olmaları birbirlerine çekiyor sanırım...

      Sil
  7. Maşallah çok tatlı iki oğlunuz da. Allah nazarlardan saklasın. Anlatmışsınız kendiniz de o kedinin kuyruğunu çekmekle başlamış her şey:)))))ne yaparsınız başa geliyor bazen böyle aksilikler, sizde kedi korkusuna sebep olmuş, olsun ama sonuçta kalbiniz kedileri ve hayvanları seviyor
    önemli olan o. :) bu arada evde köpek hakikaten zordur, büyük bahçesi, müstakil evi olmalı insanın....dizilerdeki gibi:) yoksa toplamak zor....
    sevgilerimi bıraktım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Evet uzaktan seviyorum ve hiç kıyamıyorum onlara. Çoğu zaman haşlama et falan yaptığım zaman onlara ayrı bir poşet yapıyorum biraz bayat ekmekle et suyunu ıslatıp kemikleri de ekliyorum. Çöpün kenarına bırakıyorum daha doğrusu eşime bıraktırtıyorum :))) Çöpün içinden kedi çıkarsa diye aklım çıkar çünkü :)) Sonra da onların gelişini ve yemesini camdan izliyorum.
      Aldım kabul ettim sevginizi koyduğunuz yerden :)) benden de kocaman sevgiler efendim hoşgeldiniz :))

      Sil
  8. Ay biz ne yapacagiz buyuynce bu kaplumbagayi hic bilmiyorum. Simdi daha kucuk buyuyunce yuvasindan falan da kacar bu hayvancik:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yuvası kaçacağı kadar alçak olursa kesin kaçar. Artık hangi koltuğun altında bulursanız :)

      Sil

Okuduysanız ve yorum bırakırsanız sevinirim :)