Çocuklu Hayat

Çocuklu Hayat

7 Ekim 2016 Cuma

Kaliteli Zaman : Hem Çocuğa Hem Anneye


kaliteli zaman geçirme ile ilgili görsel sonucu

Koşturmayla başladığım günü dingin bir akşamla sonlandırmak en keyif aldığım konu. 6 buçuk gibi evde olan bir anne olarak yemek hazırlama ve toplama işinden sonra saat oluyor 8 - 8 buçuk. Bir taraftan Görkem'in ödevlerine bakıp diğer taraftan günün kritiğini yapıyoruz. Ne yapmış, ne öğrenmiş, günü nasıl geçmiş, kazandığı ödüllerin heyecanını paylaşmanın ardından saat 9 buçuk oluyor. 10'da yatakta olmazsa uykusunu alamıyor. Hafta içi onun benimle geçireceği saatlerde ben işte olduğum için maalesef bizde durum bu. Onur da akşama kadar kreşte olunca ben abisinin ödevlerine bakarken sıkılan taraf o oluyor. Onunla da babası ilgilense iyi tabi. Hangi baba akşama kadar çalışıp eşi söylemeden çocuklarla boğuşmanın dışında vakit geçirir bilemiyorum. Rahat vermeyip çemkirme moduna geçersem "çocukla ilgilenmiyorsun da ben nasıl yetişeyim de, yazık değil mi bu çocuğa diğeriyle ödevlere bakıyoruz bi oyun kurun da oynayın" tarzda bir serzenişten sonra 1-2 gün devam edip, diğer günler için güncelleme gerektiriyor. Ahh ahhh işte cennetin neden anaların ayakları altında olduğunu ispatlayan durum "analar çeker yükü"...

Hafta sonuna gelecek olursak anne bir taraftan ev işlerine yetişeyim derken, diğer taraftan çocuklarla zaman geçirmeye vakit ayırmak zorundadır. Peki bu anne dediğimiz varlığın kendi ihtiyaçları, ruhu yok mudur? Ya da ne biliyim yapmaktan zevk aldığı şeyler... Yahu anne olduysak ölelim mi yani? (Aslında bu yazı kitap okurken ara ara hissettiğim suçluluk duygusundan beslenerek ortaya çıkmıştır.) Çocuklar televizyon seyrederken ya da oyun oynarken ben de kitap okuyayım diyorum. İçimden bişeyler dürtüyor beni çocuklarla oyna, yaratıcı bişeyler çıkar ortaya, sen bir annesin onlar televizyon seyrederken senin bunu yapman doğru mu? Ha sürekli de televizyon seyrettikleri yok bu arada.

Belki de ilk çocuğumda kendimi çok hırpaladığım ve şu anda da bunu yapmadığım için hissettiğim bir duygu. İşten geldikten sonra aklına gelmedik etkinlikleri yapıp sürekli çocukla ilgilendiğim için şu an çocuklarla sanki hiç ilgilenmiyormuş gibi hissediyorum. Tek çocukla ilgilenmek kısmen daha kolay. Çocuklar arasındaki yaş farkı arttıkça hoşlandıkları oyunlarda farklılaşıyor. Her ikisiyle de ortak vakit geçiremeyince ayrı ayrı zaman ayırmak gerekiyor. Tüm gün çalışan bir annenin zaten kısıtlı olan vaktini bölmek demek annenin bitmesi demek. E bu kadıncağız bir de kendine vakit ayırayım derse mecburen uykudan feragat edecek.

Terzi kendi söküğünü dikemezmiş hesabıyla çok iyi bildiğim bazı konularda annelik duygusu öne geçip zihnimi bulandırıyor. Konuyu şöyle bir toparlayacak olursak; çocuklar anne - babalarının kendi dünyalarına aktif katılımına ihtiyaç duyarlar. Esasında birlikte geçirilen zamanı sadece oyunla kısıtlamak yanlış olur. Çocuğu dinlemek, anlamak, ihtiyaçlarını, sevinçlerini, üzüntülerini, kızgınlıklarını, kaygılarını anlamaya yönelik geçirilen zamandan bahsediyorum. Çocuk  kendisi için önemli olan herşeye anne-babasının da aynı ilgi ile katılımını bekler. İşte bu alışverişi sağlayarak geçirdiğimiz zamandır kaliteli olan.

Ebeveynin oyun oynaması, oyunun bir parçası olması veya oyuna aracılık edebilmesi çok önemlidir. Oyun hem çocuğun ihtiyacını karşılayan, hem de anne-babanın çocuğu yakından tanımasını ve takip etmesini sağlayan bir aktivite olduğundan kendinizi vererek oyun oynarsanız vaktin daha çabuk geçtiğini göreceksiniz. Çok değil yarım saatlik onlar için ayrılmış bir zaman hem onların kendilerini özel ve önemli hissetmelerine yardımcı olacak ve ruhlarını doyuracak hem de anne vicdan azabından kurtulacaktır. Böylece çocuk annenin bütün zamanının da ona ait olmadığını daha rahat anlayacaktır. Çocukların kendi başına oyun kurmalarını desteklemeli ve fırsat vermeliyiz çünkü bu onların hayal dünyasını beslemek adına önemli  bir adımdır. 

Annenin kaliteli zamanı mı? Başlıkta yazıyor mu? Yok öyle bir zaman dağılın :)) 

5 yorum:

  1. Çok fena bir noktaya parmak bastın. İçimde sızlayan yara. Hangi bir şeye yetişeyim. Hafta arası evin zıvanadan çıkmasına mı? ödevlere mi, ufaklığın oyununa mı? ufaklığı oynarken gören ablanın oynamak istemesine izin vermeyip , ödevlerini hatırlatmama mı? Hafta sonu evi tekrar adam etmeye çalışmaya mı? Kısacası offf yani. Dağılalım di mi :)

    YanıtlaSil
  2. Hep tanıdık duygular hep :))) bu babalara da bi el atmak lazım düzenli olarak :)

    YanıtlaSil
  3. Ahh seni o kadar o kadar iyi anlıyorum ki.... Klonlanmamız lazım bizim :))

    YanıtlaSil
  4. Valla çok haklısın ben de kızım Beril doğunca işimi gücümü bıraktım. Ama hep düşünüyorum bir de çalışsaydım ne olurdu. Ne yapardık bilemiyorum. Hele iki çocuk düşünemiyorum. Sana kolaylıklar vermesini diliyorum Allah'tan...


    Bu arada takipteyim. Sizleri de beklerim.

    http://berilcimcime.blogspot.com/

    http://makyajbox.blogspot.com/

    YanıtlaSil

Okuduysanız ve yorum bırakırsanız sevinirim :)