Çocuklu Hayat

Çocuklu Hayat

4 Temmuz 2017 Salı

Duygusuzluk mu? Duyarsızlık mı?

Efendim malumunuz geçen hafta bayram tatilindeydik. Sonraki üç günü de ekleyiverdik ardına ağlamasın diye :D Bayram için ayrıca bir tatil planı yapmamıştık. Sadece akraba ziyareti, bayramlaşmalar falan olacaktı. Haa bir de eşimin memleketi zaten yaşadığımız yere komşu ilçe olan bir yer olunca arkadaşlarla oraya gidip dolaşalım dedik. Bayramları bayram yapan aile büyükleri ve akraba ziyaretleri ama en çok da baba ocağı ee o da bizde olmayınca bayram yer yer buruk ve boynu bükük geçti. Evlatlarıyla dolup taşan evlerin kapılarını tıklatıp, kanatlarının altına evlatlarını toplamış ana-babaları ziyaret etmek, içimdeki yarayı biraz daha açtı. Her ne kadar bunu şen kahkahalarla kapatmaya çalışsam da kendimi kandırmaktan başka işe yaramadığını gördüm. Daha da fazla yaralanmamak adına hemencecik bir B planı yapıp ani bir tatil planı yaptık. 

İkinci gün gittiğimiz Ereğli ilçesi yemyeşil alanları, dağdan gelen buz gibi tatlı suyuyla ama en çok da kirazıyla meşhurdur. Ailecek gezmeyi çok severiz. Yeni yerler keşfetmek, açık hava da dolaşmak, gürül gürül akan suyun sesini dinlemek ve seyrine doyamadığım yerleri fotoğrafla ölümsüzleştirmek en büyük keyfim. Ama bu tür yerleri gezerken beni en çok üzen şey çevresine karşı duyarsız insanlar. Yahu cennet gibi vatanımızın her bir köşesi. Tamam yiyelim içelim gezelim. Gezerken bişeyler yemek en doğal hakkımız lakin neden o yediğiniz mısır koçanını çöpe atmak yerine, seyrine doyamadığınız güzelim baraja atarsınız aklım almıyor. Zaten iki adım ötede çöp bidonu var. Gerçekten aklım almıyor. Ben buna duygusuzluk diyorum çünkü vatanını toprağını sevsen sahip çıkarsın her şekilde. Vatanını sevmenin yolu sokağa çıkıp da "şehitler ölmez vatan bölünmez" deyip bağırarak bayrak sallamaktan geçmiyor. Sevdiğini hissettirecek ve bunu her türlü davranışına yansıtacaksın. Yapay bir göl yapmışlar öyle güzel ki seyrine doyamazsın uzun uzun kavak ağaçları heybetle sıralanmış. Ohh mis gibi hava, serin gölgesinde otur doya doya...Çekirdeğimizi aldık gittik. Gittiğim her park veya açık hava alanda her seferinde çekirdek kabukları yerlere atılmış kirli bir görüntü ile karşılaşıyorum. Sıkı sıkı tembihliyorum çocuklarıma kabukları yerlere atmayın, elinizdeki poşete atın. Tabi onlardan aldığım cevap şu: "annee herkes her yere atmış ama?" "Olabilir evladım herkes kendinden sorumludur, kendini bilmez insanlar atmış biz de onlar gibi düşünüp, atarsak kim sahip çıkacak bu çevreye, bu güzelliklere, bu cennet vatana" diye anne öğütlerimi sıralıyorum. Her türlü çöpümüzü biriktirsek, az ötedeki çöp bidonlarına atsak ne kadar da güzel olur ama değil mi?
   

Şimdi diyeceksiniz ki bayramdan girdin çevreden çıktın. Evet biraz öyle oldu içimdeki öfkeyi bir yerlere kusmadığım sürece rahatlayamayacağım yoksa... Çünkü üçüncü ve daha sonraki günlerde bulunduğum halk plajında da aynı şeyleri yaşadım. Yahu çocuk denize giriyor, elinde poşetle, mısır koçanıyla ya da çocuk beziyle çıkıyor. Bu nasıl bir pisliktir, nasıl bir duyarsızlıktır. Plajda yiyor içiyor sonra da umarsızca çekip gidiyorlar insanlar. Bense gün boyu çöplerimi biriktirmişim küçücük bir parçanın dahi plajda kalmasına tahammül edemezken, bütün pisliği ardında bırakıp giden insanları gören üstelik de hiç bir ceza almadıklarını, hatta esas cezayı sanki biz çeker gibi koca çöp poşetini bidona kadar taşıyan çocuklarıma yanlışı doğruyu tüm bu düzensizliği, duygusuzluğu ve duyarsızlığı göre göre öğretmek daha da zor olacak sanırım :(

Vatanımıza, denizimize, güzelliklerimize, kumsalımıza, ağacımıza sahip çıkalım. Evlatlarımıza korumayı, sevmeyi, duyarlı olmayı öğretelim. Duyarlı insanların nesli tükeniyor bilesiniz. En çok da yeni nesile sahip çıkıp, kendi bilen bir gençlik yetiştirelim.
Umutlarınız hep taze kalsın. Haydi kalın sağlıcakla... 
Buraya da Badman bakışlı bir Görkem koyup kaçalım :)

6 yorum:

  1. Ahh ahhhh nerdeen başlayıp da yazsam....o çöplerini bırakan insan görünümlü diğerlerini..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte bende bi ucundan yazayım bari dedim :)

      Sil
  2. Çocuklar öylesine olmaması gereken şeylerle karşılaşıyorlar ki zamanla onlarda bunları normal karşılar diye korkuyorum. İnsanlar maalesef hem duygusuz hem duyarsız mı oluyor anlamadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen benim de korkularımdan birisi bunu normal karşılar hale gelmeleri :(

      Sil
  3. Görkem'e maşallah annesi, kardeşine de tabii. Bilinçli ebeveynler hâliyle çevresine duyarlı evlatlar yetiştiriyorlar. Ben, çocukluktan kalma, aşırı olsa da üzerimizdeki eğitim, yine de çok şeyi fark etmemi buna borçlu olduğumu biliyorum. Maalesef genel durum bu, baraja mısır koçanı atmak, nasıl bir duyarsızlıktır? Çocuk bezlerini orada burada bırakmak, her yeri çekirdek kabuğuyla kaplamak, pikniklerde arta kalanları olduğu gibi bırakmak,daha bunun gibi neler. Eğitimsiz bir toplumuz ne yazık ki.
    Kalemine, düşüncene sağlık canım. Tatilin yararlarını ailecek görmeniz dileklerim ve sevgilerimle canım :)

    YanıtlaSil

Okuduysanız ve yorum bırakırsanız sevinirim :)