Çocuklu Hayat

Çocuklu Hayat

7 Ağustos 2015 Cuma

2 KÜÇÜK KAŞİF ÇATALHÖYÜK'TE

En son 10 yıl önce gitmişim hayret oysa bana daha yakın bir zamanda gitmişim gibi geliyor. Çeşitli ülkelerden gelen arkeologlarla kazı çalışmaları hala devam ediyor. Rehber eşliğinde ancak yaz aylarında gezme şansımız varmış. Rehberler 2 aylık bir süre için geliyorlarmış. Eskiden çok giderdim açık hava müzelerine, tarihi yerlere. Çocuklar olunca bu merakım biraz geri planda kalmıştı. Anladım ki onlarla da bu tür yerleri gezmek çok eğlenceliymiş. 

Gezmeye gelenlerden küçük bir de kız vardı. Onurla gezi boyunca bu şekilde gezdiler. 
Bıdık bunlar ya :)
Çatalhöyük'ün hemen girişinde kerpiçten yapılmış temsili bir ev karşılıyor bizi. O zamanlar evlere çatılardan giriliyormuş. Aynı zamanda bu merdivenin hemen altında ocak var. Çatı üzerindeki delikler hem ev girişi hem de hava çıkışı olarak kullanılıyormuş.
Bu da temsili evde bulunan kiler girişi. Her evde küçük bir kiler bulunurmuş.
Evlerin kapı girişinde boynuzlu bir hayvan başı bulunurmuş. Boynuzlu hayvanın onları kötü gözlerden ve nazardan koruduğu söyleniyor. 
Evin içinde bulunan bu duvar resimlerinin hemen altında insan iskeletlerine rastlanmış. Ölülerini evlerinin içine gömüyorlarmış. Ölen kişi ile ilişkili olduğu düşünülen insan iskeletlerinin bulunduğu her yerde farklı duvar figürlerine rastlanmış. Resimler belki de ölen kişinin özelliklerinden bahsediyordur. Yazılı dönem olmadığı için varsayımlar ve tarihi bulgulara  göre öyle olduğu düşünülüyor.
Ölülerini cenin pozisyonuna göre gömerlermiş. Resimdeki sıvalı insan kafatası 2004 yılında, bir mezardaki kadın iskeletinin kollarında bulunmuş. Alın ve çene kırmızıya boyalı, sıva ile göz delikleri doldurulmuş ve burun eklenmiş. Saygı duyulan erkek bir ataya ait olduğu varsayılıyormuş.






Çatalhöyük'ten çıkarılan eşyaların asılları Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmekteymiş. Çıkardıkları eşyaların rekonstrüksiyonlarının koyulduğu küçük bir de müze mevcut  Çatalhöyük sahasında.
Bu resim daha sonra başlanan kazı çalışmalarına ait. 
Çatalhöyük, insanların avcı toplayıcılıktan yerleşik hayata geçerek, birlikte yaşamaya başladığı ve tarımsal hayata geçtiği neolitik çağa aittir. İlk kazı çalışmaları 1961-1965 yılları arasında James Mellaart tarafından başlatılıp, pek çok buluntunun geniş kitlelerce tanınmasını sağlamış. Günümüzde devam eden kazıların amacı bulunan nesnelerin çevresel ve toplumsal bağlamla ilişkisini ortaya çıkarmak,  güney alanda devam eden kazıların amacı ise; uzun bir süreçte gerçekleşen değişimi gözler önüne sererek zaman içinde yerleşimin nasıl büyüdüğünü anlamakmış.
Sokak kavramı yokmuş. Evleri üst üste yapıyorlar, yeni bir eve ihtiyaçları olduğunda ev duvarlarının yarısını yapının içine doğru yıkıp, çıkan molozlarla yeni evin temelini oluşturuyorlarmış. 


İki tane kazı alanı bulunuyor. Bu ilk başlanan kazı çalışması. 
Çok enterasan bilgiler var. Yazılı kaynaklar olmadığı için varsayımlarla konuşuluyor tabi. 
Mesela bir evin tamamen yakıldığına ve orada bir de yanmış insan kemiklerine ulaşmışlar. Salgın hastalığın var olduğu ve evin karantinaya alınma şeklinin yakmak olduğu söyleniliyor. 

Keyifli bir gezi oldu bizim için. Çocuklarla herşeyi yapmak mümkün aslında. Engel gibi görünüyor çoğu şeyi yapmaya. Ama biz ilk oğlumuz doğduğundan beri çocuksuz hiç bir yere gitmedik. Onlarla yaptığımız herşey bize daha fazla keyif veriyor. İyiki varlar. Allah acılarını göstermesin.

11 yorum:

  1. Ne güzel bir gezi olmuş. Bizim evde de (eşimle benden) kim Çatalhöyük tabelası görse diğerine 'Beni hiç Çatalhöyüğe götürmedin' muhabbeti yapar :) Yıllardır gitmedim , bir fırsat oluşturmalı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimize iyi geldi bu gerçekten. Inşallah en kısa zamanda siz de bir fırsatını bulursunuz gelmişken bize de uğramadan geçmeyin ;)

      Sil
    2. Hepimize iyi geldi bu gerçekten. Inşallah en kısa zamanda siz de bir fırsatını bulursunuz gelmişken bize de uğramadan geçmeyin ;)

      Sil
  2. Enterasan bir gezi olmuş. Yazı da en çok ilgimi çeken "SALGIN HASTALIK" için uyguladıkları yöntem olmuş. İhtimal de olsa düşünülen gerçekten ilginç. Bir de sokak kavramının olmayışı da acaba tuvalet ihtiyacı nasıldı? Çatalhöyük'te benim bildiğim "Ana Tanrıça Kültü"
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evlerinin dışında bi alanda gideriyorlardir büyük ihtimal ihtiyaçlarını.

      Sil
    2. Evlerinin dışında bi alanda gideriyorlardir büyük ihtimal ihtiyaçlarını.

      Sil
  3. tatlişler yaaa :)

    görmek lazıımış. neden görmedim ki burayı yaaa :)

    YanıtlaSil
  4. Güzel bir gezi, çocukların da keyif alması süper olmuş.

    YanıtlaSil

Okuduysanız ve yorum bırakırsanız sevinirim :)