Çocuklu Hayat

Çocuklu Hayat

23 Ekim 2017 Pazartesi

Bu Aralar Biz...

Canım Blog, gel şöyle sana bi sarılayım modundayım :D Yazmanın benim için bu kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu bloğumdan uzak kaldığım 1 ay içerisinde daha iyi anladım. Bloğa yazmak iyi geliyor bana içimi dökmek gibi ya da tecrübe ettiğim bazı bilgileri paylaşmak ve daha fazla insana ulaşmasını sağlamak belki de beni mutlu eden. Blogdan uzak kalmak; eski bir dostunla uzun süredir dertleşememek gibi bişey. Aman aman Allah muhabbetimizi bozmasıın canım blog :)

Peki ayrı kaldığımız bu sürede neler yaptım? Ekim ayı benim için sağlık problemlerimle dolu geçti. Göz kapağımın üstünde çıkan minicik bir arpacık başıma ne işler açtı bir bilseniz. Arpacık dediğim hani şu halk arasında it dirseği denilen bir nevi iltihabi bir sivilce. Çoğunuzun gözünde çıkmıştır belki de hani ufak ufak batar gözünün alt veya üstünde çıkar ve bir kaç gün içinde kendiliğinden iyileşir. İşte ben de öyle hafife alıp, batması da geçince bana rahatsızlık da vermeyince salıverdim onu kendi haline. Meğerse bizim arpacık sinsi sinsi planlar yapıp içten içe büyüyüp serpilmeye başlamış :) Aaa sonra bi baktım göz kapağımın üstünde mercimek kadar bi şişlik... Gittiğim üç doktor da ameliyat deyince el mecbur yattım sedyeye. Ben çevremdekilere ameliyat olucam deyince eşim benimle az dalga geçmedi tabi. Sanki göz nakli olacaksın diye :)) O dalgasını geçe dursun ciddi ciddi ameliyathaneye girip lokal olarak gözümü uyuşturdular, bildiğin kesip iltihabı aldılar. Belki 10 dakika sürdü ama ameliyat ameliyattır canım. Sonuçta sezeryan olduğun zamanda 10 dakika içinde çocuğu almış oluyorlar o da mı basit yani ;) Tabi operasyondan sonra da kremiydi damlasıydı derken iş yerindeki işlerimi bile zor yaptım gözümün yaşarmasından öyle olunca da bloğuma girip uzaktan bakıp bakıp çıktım hep... Ama bu da hem benim kulağıma küpe olsun, hem de sizin aklınızda bulunsun, arpacık çıkarsa geçse bile bi doktora kontrol ettirin  ya da baktınız iyileşme süresi uzuyor yine bir doktora gidin ilk aşamada gidilince damlayla tedavisi mümkünmüş çünkü ;)

Tam iyileştim derken ağır bi gribe yakalandım. Aldı aldı yere çarptı aman aman a dostlar dikkat edin. Bu salgın yakalayınca kolay kolay bırakmıyor da... Sinüzitti, baş ağrısıydı derken bu ay ne kitap okuyabildim adamakıllı ne blog yazabildim... Tabi bütün bunlar benim boş vaktimde yaptığım işler olunca yazmadım, okumadım oldu bitti. Annelik, öyle bir makam ki ne hastalık dinliyor ne bahane... Yatıp dinlenmeyince de geçmiyor işte. Şükür ki migren ağrımı saymazsak ki onunla yaşamaya alıştım artık bugün daha iyiyim. Allah dermansız dert vermesin. Dert verip de derman aratmasın...(Çok çok aminnnn)

İş yerinde ardı ardına kaç denetleme geçirdik hatırlayamıyorum. Hastalığın içinde bir de sürekli rapor hazırlamak da yordu beni. Okulların açılması da bu yoğunluğu ikiye katladı tabi. İşten eve git yemekti, toplamaktı derken Görkem'in ödev kontrolü var, günlük ders çalışır gibi ona bakmak zorunda kalıyorum. 4. sınıf olunca dersler arttı, sağolsun devlet büyüklerimiz yine müfredatı ve ölçme-değerlendirme yöntemlerini de değiştirince deneme tahtasına dönen çocuklarımıza bunun izahı biraz zor oluyor. En basitinden el yazısı mevzusu iyi mi şimdi de düz yazıya döndüler. Çocuk gelmiş 4. sınıfa sanki yeniden yazmayı öğreniyor gibi bir de düz yazıya alışmaya çalışıyor... Hey Allah'ım gel de kızma!!! 

  
En son üniversitede bu kadar ciddi ciddi resim yapıp, özenle boyuyordum. İnstagramdan beni takip eden arkadaşlar bilir, her gün yapamasam da çizdiğim sürece oradan paylaşıyorum. Bazen ingilizce bir kelime yazıp onun resmini yazıyorum bazen de günaydın mesajlı kağıtlarla ders kitabının arasına koyduğum bu küçük notlar Görkem'in mutluluk sebebi oluyor. Çocuklarıma olumlu ya da olumsuz bir davranışta bulunacağımda sık sık empati kuruyorum. Çok da faydasını görüyorum. Ben çocukken annem bana böyle notlar yapsaydı inanılmaz mutlu olurdum. O gün ilk ders kitabını ne büyük heyecanla açardım kim bilir... Bi düşünsenize güzel olmazmıydı? Anneniz evde ama onun elinden çizilmiş bir resim ve yüreğinden dökülen sıcacık anne sözleri...
Malum sonbahardayız, turşu kurmanın tam da zamanı. Evde ki turşu yapma maceramızı işten güçten fotoğraflayamamışım. Onur'un okulda kurduğu turşu fotosuyla yetinelim bari. Ayyy o kornişonlar yok mu? Ne kirliymiş yıka yıka arınmadı. Amaaan aman dostlar bir de çok gübre ve ilaç varmış onlarda hoooşşş ne de yok ki ama iyice yıkamak önem arz ediyor. Sirkeli sularla yıka yıka kafa yaptı sirke bana :))) Yıkamaktan derbeder düşen ben turşularım oluşumunu tamamlayınca hepsinin önünde saygıyla eğilerek yiyeceğim :))) O kadar yani...

Bir de son olarak şunu da duyurup kaçayım. İnstagram hesabımda bir çekiliş düzenledim. Bunu ara ara yapacağım. Aslında fikrin bir çıkış noktası var tabi. Yaklaşık 1 aydır kuzenimin kitapkurdu oğlu benim kitaplığımdan düzenli olarak üçer kitap götürüp, okuyor. Kütüphane gibi oluyor yani sonra getiriyor yenilerini veriyorum. götürüp okudukları üzerine sohbet ediyoruz falan. Şimdiye kadar önerdiğim kitapların hepsini çok beğenmiş ve onun iştahla okuması inanılmaz mutlu ediyor beni. Okumayı seven çocuk candır can ♥ İşte bu çekilişteki amacım da çok sevdiğim çocuk kitabı yazarı rahmetli Roald Dahl'ın birbirinden eğlenceli kitaplarıyla daha fazla çocuğu tanıştırmak ve diğer çocuk kitaplarından da en beğendiğim kitapları yine aynı şekilde kitap okumayı sevmeyen çocuklara tanıtarak kitap sevgisini aşılamak. İnstagram üzerinden de takip etmek isteyen arkadaşlar bana 2cocukluhayat adıyla ulaşabilir. 

Ah canım blog seni ve buradaki komşu bloggerları ne çok özlemişim. E ben gidip biraz komşu ziyareti yapayım. Şimdilik kal sağlıcakla... 

11 yorum:

  1. Canım hemşehrim. Özlemişim samimi anlatımını. Hoş geldin bloğuna ve bizlere. Geçmiş olsun göz ameliyatın için. Ciddidir göz rahatsızlıkları. Bundan 6-7 sene evvel bir şok üzüntü yaşamıştım. Bir kaç saat sonra sağ göz kapağımı açıp kaparken feci bir batma oldu. Çok tedirgin oldum. Komşumuz bir göz doktoru oğlum vardı, randevu alıp gittim. Yara çıkmış diken gibi. Sonra tahliller yaptı. Kızıma söylemiş eğer dikkatle tedavi etmezsem :((( yani adını bile anmak istemediğim ve Allah herkesi korusun dilerim ona dönüşebilirmiş. Aylarca sürdü tedavim. Şükürler olsun kurtarmıştım. Tekrar geçmiş olsu, bir de grip olmuşsun :((
    Müfredattaki değişiklikler çok saçma, sadece çocukları değil, büyükleri de yoruyorlar. Zaten hiçbir durumdan memnun olamayız bu ahvallerde. Allah yardımcımız olsun kızım.
    Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle evlatlarını ve seni öpüyorum. Sevgilerimle canım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ece ablacım hoş buldum sımsıcak bu yorumla nasıl hoş bulmayayım ama :) Ben de senin anne şefkati kokan yorumlarını özlemişim çok teşekkürler şimdi daha iyiyim şükürler olsun hepsi geçti. Allah dermansız dert vermesin...
      Bende saygıyla ellerinden öperim Ece ablacım ♥

      Sil
  2. İlginç bir şekilde ilkokul biter bitmez bütüm çocuklar düz yazıya dönüyorlardı. Benimkiler ortaokulun sonuna kadar yazılarını değiştiremediler. Hayır el yazısını güzel yazabilseler umursamayacağım da okunmayacak bir yazıları var şu an.

    Gelmiş geçmiş olsun, bir daha da uğramasın jastalıklar. Ben de bu sonbaharda ikinci kere hastalandım. Rejime başlayacağım başlayamıyorum bir türlü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deme Handan yaa demek yazıları hala kötü mü? İlkokul 4'te güzel yazı çalışması mı yaptırsam ne :D
      Bu arada diyete başlamak için kötü bi zaman sanki. Sağlıklı ve dengeli beslenmek lazım yoksa hastalıklar kapıda kol geziyor.

      Sil
  3. neyse instadan izlediiik maceralarıııı :)

    YanıtlaSil
  4. Canım çok geçmiş olsun, şimdi iyi olduğunu düşünüyorum ki gelmişsin buraya :) Hastalıklar dışarrrıııı lütfen :)

    O keyifli notlarına hayranlıkla bakıyorum her seferinde :) Ben bile buradan mutlu oluyorum...

    Öpüyorum seni kocaman ♥

    YanıtlaSil
  5. Geçmiş olsun arkadaşım ya hiç haberimiz olmadı...
    Bende de bi rehavet, hiiç yazasım yok bloğa.

    YanıtlaSil
  6. Tekrar geçmiş olsun Ülkücüm, keyifli haftalar diliyorum...

    YanıtlaSil

Okuduysanız ve yorum bırakırsanız sevinirim :)